YARININIZI DEĞİŞTİRMEK ELİNİZDE!
Bugün ne durumdaysan dün düşündüklerinin sonucu olduğunu bilmelisin. Şu an ne düşünüyorsan yarın yaşayacaklarının göstergesi olacaktır. Öyleyse yaşamınızdaki temizliğe İçinizden başlayın, arının tüm kızgınlıklarınızı küskünlüklerinizi affedin, bilin ki onları hayatınıza siz çektiniz. Onlar size geçmişteki düşüncelerinizin insan suretinde geri dönüşü olduğunu bilin.
Yazının devamını okumak için aşağıdaki resmin üzerine 1 kez dokunun lütfen.
Bir oyun var ve bir de sahne! Bu oyunun içinde İYİ karakteri oynamakta sizin elinizde- KÖTÜ karakteri oynamakta size bağlı.
Hayattan sürekli şikayet eden, kin ve öfke dolu, çevresindekileri affedemeyen kişileri denizin fırtınalı hallerine benzetirim. Sürekli dalgalıdırlar. Her sözleri şikayet içerir, yaşamdan, çevresinden, enflasyondan, havadan, yağmurdan, sıcaktan, kendinden bile şikayet ederler. Böyle bir ruh halinde insan sürekli alabora olur, devrilir, ayakta kalmaya çalışır, hasta olur, mutsuz olur. Böyle bir ruh haliyle enerji dengesi altüst olur ve evrene sürekli negatif enerji yayar ve hayatına negatif olayları çeker. Parasının bereketi olmaz, mutsuzluk, depresyon içinde yaşar, yani yaşadığını zanneder.
Oysa ki sakin dingin insan öyle mi? Huzurlu insan durgun bir deniz gibi yaşar, her olayın kendinin hayrına olduğunun farkındadır, Allaha güvenir, ondan gelene sabırla tevekkülle yanıt verir. İstekleri evrende tıpkı durgun denize atılan taş gibi dalga dalga yayılarak denize karışır. Kabule geçer. Hiç bir insanı yargılamaz. Hiç bir olayı kötüye yormaz. Şikayet etmez, şükür eder. Kötülere karşı susar, sabır gösterir. Zihninin oyunları olduğunu bilir. Sakin ve huzur doludur. Bu insanların yanında kendinizi iyi hissedersiniz.
Çünkü o kişiler bilir ki, evrende iyi- kötü görünen her şey bir plan dahilinde ilerler. Her şey olması gerektiği gibi, olması gereken şekilde yerli yerindedir. Yamuk olan, yanlış olan bir şey yoktur. Yanlış olan bizim bakış açımızdır. Bunu kabule geçerek yaşamı benimseyerek yaşamanın tadını çıkarır.
Kaynak: Gülşah Kocatepe
